SALLANAN SIRA

SALLANAN SIRA

 Karakterler:

Selçuk: Esprili, dobra, arabulucu.

Kenan: Akılsız, düzensiz, başkasından geçinen, beklenmeyeni yapan.

Takıntılı Cemil: Düzen hastası, bencil takıntılı,. Sinirlenince kafasını hafif yana atıyor. Mutlu olunca ığğğ diyor.

Eylül: Futbol bağımlısı, bencil, asabi, kart tutkunu, hareketli

Öğretmen: Süslü, biraz vurdumduymaz, kararsız, tiktok fenomeni gibi konuşur.

Şikayetçi Zeynep: Gıcık, şikayetçi, biraz asabi.

Piskopat Necmi: Okulun zorbası, dayı olmayan özeniyor. Ufak tefek aslında korkak ama belli etmek istemiyor.

Pisikopat Necmi’nin adamı 1: Yalaka akılsız ve ağır ağır konuşuyor.

Pisikopat Necmi’nin adamı 2:Daha da  Akılsız, etrafına çok bakıyor. 

Kenan anne: İri yarı güçlü. Eşarp filan takıyor. 

Ahmet: Akıllı, düzgün ve temiz giyinen biri.

 

Sahne1:

Ders başlamadan hemen önce.

Sınıfta Eylül Cemil ve şikayetçi Zeynep vardir

Cemil :(sallanan Sırada oturur. Ama sıranın ayakları dengesizdir. Kolunu koyduğunda önü kalkar. Bıraktığında tekrar yerine gelir. )

– Eylül şuraya oturmanı istiyorum. 

Eylül:

– Sebep 

– Eylül buraya oturursa sıra sallanmayacak. Cemil mutlu olacak.Iğğğ

Eylül: Tabi senin mutluluğun dünyada herşeyden önemli zaten.

Cemil Eyül’ü yavaşça oturtmaya çalışır. 

Eylül :(Sinirli)Git başımdan kendine bir Takoz bul. Sallanan sıra senin sorunun. 

(Cemil yerine gecer ayran içmeye başlar. )

Kenan: Cemil ayranınıdan bir yudum versene tost boğazıma takıldı.

Cemil: Olmaz ayranı 7 yudumda bitirmeliyim.

Zeynep: Az önce kantinden iki tane ayran aldın ya . Ne ara bitirdin. 

Kenan: İçemedim ki, Çantama koymuştum, ama kantinde çantamın içinden almışlar. 

Ayşe: Çantaya ayran konur mu hiç?

Kenan: Merak etme, ben dikkatli dikkatli taşıyorum bişey olmaz. Akıl küpüyüm ben.

Sahne 2: 

(Selçuk dışarıdan girer. )

Kenan: Neden geç kaldın kardeşim.

Selçuk: Psikopat Necati’ yi sakinleştirmeye çalıştım. Çok fena sinirlenmiş. 

Şikayetçi Zeynep:

Yine ne olmuş ki?

Selçuk:

Birisi kantinde çantasının içine ayran koymuş. İşte aynen buna benzer bi çantası vardı. Bütün defter kalem kitap ve oyun kartları mahvolmuş. Yapanı bir yakalasam canını okuyacağım diyor.

Kenan: 

Ovvv der ve çantasını saklar. Endişe dolu bir yüz ifadesi atar.

 

Eylül: (Ayağı kalkar ellerini birbirine kavuşturur sinsi sinsi güler ) Demek Pisikopat Necmi’nin kartlarının işi bitmiş. Artık Okulun en zengin kartları bende . Bir de altın kart Peleyi tamamlarsam kolleksiyonum çok çok değerli olacak. Ha ha ha, ha ha ha? (kötü adam gülüşü)

Selçuk:

Ama o karttan sadece yedi  tane basılmış. Bulman imkansız. 

Kenan: O kart bende vaaar. 

Eylül: (Kemanın boğazına sarılır Kenan ne olur. O kartı bana ver. Bak ne istersen veririm. 

Kenan: Tamam be sakin ol. 

Eylül: Ama bak, sakın ama sakın, katlama ve buruşturma. Eğer katlanırsa hiç bir değeri kalmaz. Tamam mı.

Kenan: Tamam katlamayız anladık herhalde.  

Sahne 3:

Öğretmen girer

Öğretmen: Otur otur. Çocuklar bu sene kitap sayımız dokuz oldu. Defteriydi kalemiydi, beslenmesiydi.

Kenan: Öğretmenim çok tuvaletim geldi. İki dakka gidebilir miyim?

Öğretmen: Otur Yerine bakim. Daha yeni girdik içeriye. 

Kenan: Öğretmenim kantinde çok sıra vardı. Gidemedim. Nolur altıma yapacağım. ( çok kıvranır.)

Öğretmen: Off bıktım senden. Tamam git .Seninle uğraşmayacağım. (Kenan giderken arkadan bağırır) Dikkat et tenefüslerde koridorlar  siliniyor. Kayıp düşme.

Çocuklar kitaplarınız çok fazla. O yüzden çantanızı haftalık ders programına göre düzenleyeceksiniz. Sadece lazım olanları taşımalısınız. Ayrıca kitaplarınız sınıfta dursun. Onları taşımanıza gerek yok. Sizler büyüme çağındasinız. Ağır kaldırmak iskelet sisteminize zarar verir. Ve büyümenizi engeller. O yüzden çantanızı neye göre hazırlayacaksınız?

(Tüm sınıf)

— Haftalık ders programına göre öğretmenim. 

Aferin şimdi programı yazın bakalım.

Kenan: dışarıdan girer ve yüzünde rahatlama vardır. Sahne biter.

 Sahne 4:

 Ev ortamı vardır. Bir masa üzerinde bir sürü kitap. 

Kenan anne:

— Oğlum hadi geç kalıyorsun. Al şu beslenmeni. Yavrum bu çanta ne böyle. Taş gibi. Bugün hangi dersler var?

Kenan: Hepsi var anne, hepsi var. hadi geç kaldım, çabuk anne. 

( telaşlı telaşlı bağırır)

Kenan anne ; Oğlum yardım et bana sırtına takalım. (Zar zor sırtına çanta koyar. En son bir iki sözlük daha koyar. Zar zor taşır.

Anne: Ah ah yavrum guzuum. Ah bu öööretmenler. (Şiveli konuşur)

Kenan: A tam unutuyordum, kartlarımı da almam lazım. ( Kartını alır ve çıkar.)

 

Sahne 5: (kantin girişi)


(Pisikopat Necmi kantinde adam aramaktadır.iki tane yanında adam sırtında Necmi ile aynı çanta, ama tek parmağı ile taşıyor. Kenan çantaya bakar ve çok şaşırır. Kendisinin ki çok ağır olmasını beden dili ile anlatmaya çalışır. )

 

Pisikopat Necmi: Hey sen ayran severmisin? 

Ahmet: Severim abi ama hemen içerim çantaya asla koymam. 

Pisikopat Necmi:Sen söyle bakalım, ayranla aran nasıldır. 

Kazım: Abi tövbe, Bana ayran deme başka herşey de. Ayrana alerjim var abi benim. İmkanı yok almam.

(O sırada Kenan’ ı görür.)

Kenan: 

Pisikopat Necmi: Hey Kenan sen gel bakalım. Sen ayran severmisin?

Kenan:(Sesi titreyerek) Yoook Abi, azıma sokmam . Koladır cipstir, hep o şekilde abur cubur yerim. Süttür Ayrandır , sağlıklı yiyecekler hiç yemem abi.

Pisikopat Necmi: Oo bu kart. Bu kartı uzun zamandır arıyordum. Bu sayede kart biriktirmeye yeniden başlayabilirim. Çantama ayran koyan kişi yüzünden herşey mahvoldu çünkü. 

Eminim sende bana vermek için sabırsızlanıyorsundur. Bende sabırsızımdır.

 Yancı 1. Abim çok sabırsızdır.

Yancı 2: Abim, zil çalmasını bekleyen öğrenci gibi sabırsızdır.

(Kenan elindeki kartı pisikopat Necmi ye istemeyerek verir. Gözü çantadadır. Ve korku dolu gözlerle bakar.

Pisikopat Necmi ve adamları kantinden çıkarlar. 

 Selçuk: (Az önce girmiştir. Ne olayı izlemiştir. Kenana kızgınlıkla sorar)

– O kartı neden verdin ki. Eylüle söz vermiştin ya.

Kenan:

-Pisikopat Necmi çoook güçlü. Tek parmağıyla çantasını kaldırabiliyor. Çok korktum. Elim ayağıma dolandı.(Ağlar vaziyette.)

Selçuk: Tabikide kaldıracak ne var ki çantayı taşımakta.

Kenan: Çok ağır. ben çok zor taşıyorum çantamı. o nasıl tek eliyle taşıyor ki.

Selçuk: Sen bi versene şu çantayı. 

Kenan:

-Nasıl, ben zor taşıyorum sen nasıl taşıyacaksın ki.

Selçuk: Sen ver ver.

Kenan: Emin misin, 

Selçuk: eveeet

Kenan: Peki sen bilirsin.

(Kenan döner çantayı Selçuka doğru indirir. Selçuk yere düşer ve çanta da üstüne düşer. Yerde debelenir. 

Aaa aaa kaldııır kaldııır. 

Selçuk : Ne koydun bu çantanın içine taş mı var. Ölecektim az kalsın.

Kenan: Bildiğin kitaplar, defterler, suluk, beslenme, test kitapları,  kırtasıye malzemeleri, resim malzemeleri, matematik seti,  oyun hamurları, 

Selçuk: Tamam tamam anladım. Sen yine öğretmeni dinlemedin, ders programına göre çanta hazırlamadın anlaşıldı. Kardeşim ders programı denilen birşey var. O programa uyacaksın. Akşam iki dakikanı ayır, ve bütün gün rahat et.  Ayrıca malzemelerini sürekli sırtında taşımana gerek yok. Sen kaplumbağa değilsin ki. Ne lazım, çantana onu koy. Bak benim çantamda sadece ödev kalemlik ve beslenme var.

Kenan: He şimdi anladım, Yani pisikopat aslında süper güçlere sahip değilmiş. Of ya desene boş yere altın kartı kaptırdık. 

Selçuk: Hadi sınıfa geçelim. Sen Eylüle ne cevap vereceksin onu düşün. 

Tamam ama çantamı kaldırmaya destek gerek. 

(Ahmet ve Kazım)

Arkadaşlar , (mitink gibi) bugün önümüzde çok zor bir iş var. Kenanın çantasını kaldırmak. 

Çocuklar:Huuuum(eller yüzlerde )

Muhtaç olduğumuz Kudret içinizdeki asil kanda mevcuttur. Haydi aslanların. 

(Birkaç çocuk ve Selçuk çokmağır birşey kadırıyormuş gibi haydi bir iki üç Vuuuaaaa. )Kaldırdıktan sonra olimpiyat şampiyonu olmuş gibi eller kalkar. 

Sa

Selcuk: Teşekürler aslanlarım(Duygusal)

Çocuklar: Asker selamı sagol.

Selçuk size sağolun. 

Kenan: Off offf. (Agır çantasını Zar zor taşır.)

Sane7:

Sınıf Eylül ve şikayetçi Zeynep vardır. Selçuk ve Kenan sınıfa girerler. 

Eylül: Kartı ver kartı ver . Nihayet seri tamamlanıyor. Güüç benim olacak. 

Kenan: İlkönce şu çantayı bırakalım. (Hepsi birlikte çantayı indirirler.)

Selçuk: Senin kartı pisikopat Necmi ye verdi. 

Eylül:

Niye?

Selçuk: Çantasını  tek eliyle kaldırabiliyor diye. 

Eylül: (Üzerine atlar.) seni akılsız. Herkes senin gibi dünyayı çantasına koymazki. Tabi ki çantasını taşıyabilecek,

Çabuk kartı geri alıyoruz. 

(Eylül kenan’ı çekeleyerek dışarı çıkar, selçuk ve Ayşe de çıkar.  Ama Kenan isteksidir.)

(Cemil sınıfa girer. Cemilin yine sandalyesi sallanıyordu. Parmağını bir koyar bir kaldırır. )

Pisikopat Necmi ve iki arkadaşı konuşa konuş yürürler.

Pisikopat Necmi: bu karttan Türkiye’de sadece yedi  tane basılmış . Diğerlerini toplamak çok kolay olacak. 

 

Yancı 1: kart toplamak bizi işimiz abi.

Pisikopat Necmi: Unutmayın asla katlanmaması ve bükülmemesi lazım. 

Yancı 2: Kağıt bükmemek bizim işimiz abi.

(Cemil kartı görür küçük pisikopat adımlar ile yürür. Eline de bir kurşun kalem ve bir kalemtraş vardır. Onlara sivri kalem ile yaklaşir. Necmi ve adamları geri geri gider. Gözleri kalem ucundadır. Sırayangelince sıkışırlar. )

Takıntılı Cemil: Biliyor musunuz, kurşun kalemin içinde kurşun vardır. Kurşunun içinde de kurşun vardır. hhee. Kalemim şimdi kurşundan daha sivri. Ağğğğ

Pisikopat Necmi ve adamları titrek sesler ile

Pisikopat Necmi:Takıntılı pisikopat çek şu kalemi ne istiyorsan veririm. Yeterli bırak bizi. 

(Cemil. Kartı elinden alır.)

Cemil şimdi mutlu oldu.   heııı. Kafasını tik hareketi. 

Pisikopat ve adamları kaçarlar.

Cemil kartı bir güzel katlar ve sırasının sallanan yerine  koyar. Ve sıra sallanmaz.

Takıntılı Cemil: Cemil sıranın sallanmasına engel oldu hııı.

Diğer çocuklar gelir.

 Eylül Cemil kart sendeymiş almayı başarmıssın. Nerede kart. 

Cemilin sırası artık sallanmıyor Cemil artık mutlu. Iğğğ. 

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir